Bukla
MACAHEL ŞAVŞAT KARAGÖL

MACAHEL ŞAVŞAT KARAGÖL

Tur Kodu : BKL106

Bu Tur Aktif Değildir!
'den başlayan fiyatlar 3-6 yaş %20 indirimli
Zorluk 5 gece 6 gün

Min: 5 Max: 14 Kişi

  • 15 kişilik gruplar
  • Artvin'in en güzel noktalarını içeren koşturmasız program
  • Yayla ve göllere doğa yürüyüşleri
  • Mençuna & Maral Şelaleleri
  • Bakir doğası ile Macahel Vadisi
  • Keşfedilmeyi bekleyen Cittaslow ünvanlı Şavşat
  • Başka turda olmayan Artvin yaylaları
  • Leziz yöresel yemekler

Covid-19 bulaşma durumu detayları için buraya tıklayınız. İade edilebilir diğer tüm konularla ilgili detaylar için buraya tıklayınız. 

  • 5 gece konaklama
  • 5 kahvaltı
  • 5 akşam yemeği
  • Tüm ara transferler
  • Havaalanı transferleri
  • Rehberlik hizmeti
  • Müze ve ören yeri girişleri
  • KDV
  • Tursab zorunlu sigortası
  • Güler yüz ve kaliteli hizmet
  • Trabzon’a ve Trabzon’dan ulaşım. 
  • Öğle yemekleri
  • Otellerdeki ve yemeklerdeki tüm ekstralar
  • Dahillerde belirtilmeyen tüm hizmetler

Program

Detayları Göster

1. Gün HOPA BULUŞMA, DERİNER BARAJI, ŞAVŞAT, PERİ BACALARI

aat 09:30’da Hopa Terminalinde buluşmanın ardından Artvin’e doğru yola çıkıyoruz. Şavşat’a doğru yükselirken sağ tarafta 249 metrelik yüksekliği ile ülkemizin en yüksek dünyanın 6. (sıralama değişiyor sürekli) en yüksek barajı olan Deriner’i göreceksiniz. Burada Artvin manzarası ile beraber kısa bir mola vereceğiz.

 

Öğle saatlerinde Şavşat merkeze varmış olacağız. İlk öğle yemeğimiz cağ kebabı olacak. Cağ kebabı ne alaka demeyin. Buranın yemek kültüründe önemli bir yeri var. Yöre halkı haftasonu pikniğe gittiklerinde mutlaka yaparlar. Ateş yanar ve sabahtan akşama cağ yenir. 

Yemekten sonra otelimize gidip odalarımıza yerleşiyoruz. Biraz dinlendikten sonra sizi gene ‘ne alaka?’ diyeceğiniz tam bir görsel şölene götüreceğiz. Yarım saat mesafedeki Şavşat Peri Bacalarına:) Kapadokyadakilere genelde aşağıdan bakıyoruz burada bacalar altımızda olacak ve çam ağaçları içinden fırlayacaklar. Manzarayı siz düşünün. Karagöl Sahara Milli Parkı sınırları içinde yer alan bacaların yanında bir de Çil Gölü var. Gölün yaz aylarında suyu çekiliyor ve içinden otlar çiçekler çıkıyor. Yeşilin içinde yeşil bir göl yani. Kalan zamana göre göl etrafında yürüyüş yaptıktan sonra otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği otelde.

Konaklama Yeri

- Butik Otel

2. Gün ŞİRATA GÖLLERİ, KARAGÖL, TİBETİ KİLİSESİ

Sabah alacağımız kahvaltının ardından 1 saatlik bol manzaralı araç yolculuğu ile Şavşat’ın en büyük köyü olan Pınarlı Köyü‘nden geçerek Balıkgöl’e varıyoruz.  Yürüyüşümüz ilk etapta biraz dik gelebilir ama çok uzun sürmeyecek merak etmeyin:) Arsiyan Dağı’nın eteklerinde yükselerek göreceğimiz iki yanlı manzara muhteşem. Zaman zaman yok olmaya yüz tutmuş kağnı arabası izlerini takip ederek ilerleyeceğimiz patika bizi Şirata Gölleri‘nin ilki ve küçüğü olan göle çıkaracak. Gittiğimiz mevsime göre su seviyesi değişen gölün rengi beklemiş yoğurt suyuna benzediği için bu ismi almış, yüzmek serbest. (Gürcüce). Hemen ilerisindeki ikinci ve ismi Büyük Şirata olan göl temmuz ağustos aylarında çok alçalıyor. Eğer şanslı isek ortamın bakirliğinden yararlanan angut kuşlarını görebiliriz. Yürüyüşümüze yokuş aşağı devam ederek tekrar Balıkgöl’üne ulaşıyoruz. Burada kısa bir fotoğraf molası verdikten sonra harika bir öğle yemeği için Fevzi Abi ve Nazire Ablanın işlettiği tesise gidiyoruz. Altından dere akan masalarda enteresan lezzetlerle donanmış öğle yemeğimizi aldıktan sonra  Şavşat Karagöl’e doğru harekete geçeceğiz.

Göl etrafında yürüyüşün ardından biraz serbest zaman vereceğiz. İsteyenler kayık kiralayarak göl üstünde keyif yapabilirler. Karagöl'den ayrıldıktan sonra  yol üstündeki Tibeti Kilisesi’ne uğrayacağız. Yıkmak için çok uğraşmışlar ama çatısı hariç ön kısmı hala dimdik ayakta duruyor. Kiliseyi fotoğraflayıp günün ödülü duble kahvelerimizi içtikten sonra bugünkü gezimizi sonlandırıp otelimize geri dönüyoruz.

Belki gece yıldızları seyretmeye sizi seyir terasına götürebiliriz. Ne dersiniz ?

Konaklama Yeri

- Butik Otel

3. Gün MADEN KÖYÜ, SAZGİRE TEPESİ, SAKORYA YAYLASI, BAZGİRET ŞELALESİ

Kahvaltıdan sonraki ilk durağımız Maden Köyü, ahşap evlerden oluşan köy özgünlüğünü hala koruyor. Burayı dönüşte gezmek üzere Sazgire Tepesine doğru yolumuza devam ediyoruz. Bu bol manzaralı yol eminiz hoşunuza gidecektir. 

Yolculuğumuzun sonunda vadiye hakim bir noktadaki Sakorya yaylasına varıyoruz. 2400 metre yükseklikte bulunan yayladaki evler özgün mimaride ve çok güzel poz veriyorlar. 25-30 yayla evi var burada. Ama özellikle sırta dizilmiş yan yana duran 7 ev görsel açıdan ön plana çıkıyor. Burada biraz fotoğraf molası verdikten sonra yürüyüşümüze başlıyoruz. Bazgiret şelalesini de göreceğimiz yürüyüş 2 saat sürecek. Patika yoldan 1900 metre yükseklikteki Maden Köyüne ineceğiz. Vadi tabanına indikten sonra arkanıza bakın çünkü köyün arkasında yükselen tepe inanılmaz kareler sunuyor. Maden Köyünde öğle yemeğimizi yedikten sonra Şavşat'a doğru yola çıkıyoruz. Şavşat’a varış saatimize göre Şavşat Kalesini de göreceğiz. 1000 yıl öncesine tarihlenen kalede kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Günü gene farklı bir noktada güneşi batırarak bitirebiliriz.

(Öğle yemeği Maden Köyünde Bazgiret pansiyonda alınabilir veya tüm grup isterse Sakorya yaylasında piknik yapılabilir)

Konaklama Yeri

- Butik Otel

5. Gün MISIRLI KÖYÜ, PAPART, MERETA YAYLASI, KUYRUKLU GÖL, MACAHEL

Kahvaltıdan sonra valizlerimizi araca yerleştirip yola çıkıyoruz. Bugün ki öğle yemeğimizi biraz geç alacağımız için yol üzerinde market alışverişi yapacağız. Meydancık beldesine bağlı olan Mısırlı Köyünden geçip Papart yaylasında Köknar ağaçlarının içinde mola veriyoruz. Molanın ardından aracımızla Mereta yaylasına doğru stabilize yoldan devam ediyoruz. Mereta Yaylası, 2200 metre yükseklikte, Maral Köyünde yaşayanların kullandığı yayla. Vadi içerisinde akan derenin ayırdığı düzlüğe kurulan yayla ev sayısı bakımından bölgedeki en büyük yayla olma özelliği taşıyor.

Yaylanın üzerine doğru 2 yürüyüş rotası var. Bir tanesi (eğer orada ise) bir kamyonla yöre insanlarının GUDYAN (Kuyruklu) dedikleri ve yukarıdan bakıldığında kurbağa yavrusunu andıran bir görüntüye sahip göle çıkıp buradan yaylaya dönmek. Veya yaylanın karşısındaki patikadan şelaleye gidip dönmek. Her iki seçenekte de mayolarınızın yanınızda olmasında fayda var:) Yürüyüş süresi 1 saat civarında olacak.

Yürüyüşten sonra harika bir yöresel sofra sizleri bekliyor olacak. “Bütün gün oturup yiyebilirdim” diyeceğiniz lezzette bir sofra:)

Merata’ya veda ettikten sonra Macahel’e olan yolculuğumuza devam ediyoruz. Vadiler derinleşince yaklaştığınızı anlayacaksınız. Yol üzerinde vadiyi görebileceğimiz manzara noktalarında da fotoğraf için duracağız.
Macahel’desiniz, keyfini çıkarın…

Konaklama Yeri

- Butik Otel

6. Gün MARAL ŞELALESİ, İREMİT CAMİİ, EFELER KÖYÜ, KAYALAR KÖYÜ

Kahvaltının ardından mayolarımızı alıp araçla Maral Şelalesine doğru yola çıkıyoruz. Yarım saatlik araç yolculuğunun ardından 15 dakikalık patika yürüyüşü ile Maral Şelalesini yukarıdan seyredebileceğimiz ve çay içebileceğimiz terasa varıyoruz. Burada biraz nefeslenip manzaranın keyfini çıkardıktan sonra Türkiye’nin tek kırımda dökülen en yüksek şelalesinin döküldüğü noktaya iniyoruz. Şaka değil 63 metre yükseklikten dökülen su cesaret edebilenlere ücretsiz masaj hizmeti veriyor. Mayolarınızın yanınızda olmasını tavsiye ederiz.

Şelalede vakit geçirdikten sonra öğle yemeğini almak üzere dönüşe geçiyoruz. Araçla buluştuktan sonra ilk olarak bölgenin en eski ahşap camii olan İremit Camisine uğruyoruz. Ahşap üzerine el ile işlenmiş ve kök boyalarla renklendirilmiş desenlerle kaplı bu camide fotoğraflarımızı çektikten sonra öğle yemeği için yöresel tatlarla buluşacağız. 

Yemeğin ardından aracımızla Kayalar Köyüne doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde bulunan Efeler Köyünde dere kenarında kısa bir yürüyüş yapıyoruz ve yürüyüş esnasında Kraliçe Tamara döneminden kalma kemer köprüleri görüyoruz. Ardından aracımızla Kayalar Köyünün uç noktasında seyir terası olarak adlandırılan tepeye varacağız. Buradaki fotoğraf molası sonrasında orman içi eski kullanılmayan bir yoldan 1.30 saat sürecek yokuş aşağı güzel bir yürüyüş bizi bekliyor. Yol üzerinde sınırın diğer yanında kalan Gürcü Köylerini de göreceğiz. Sağda solda böğürtlen ve çilekler var kaçırmayın…

Konaklama Yeri

- Butik Otel

7. Gün CAMİLİ KÖYÜ, AHŞAP CAMİİ, BORÇKA KARAGÖL, TRABZON

Bugün dönüş günü, bir haftanın ardından aklımız orada evimize döneceğiz. Otelimizden 08:00 civarı ayrıldıktan sonra Borçka üzerinden Hopa’ya oradan sahil yolunu izleyerek Trabzon’a doğru yolculuğumuza başlıyoruz. 

İlk olarak Macahel’deki son ziyaret noktamız olan Camili Köyü’ne gidiyoruz. Köy Gürcistan sınırında kurulu ve hatta burada bir sınır kapısı da var. Askerler tarafından korunan bu kapıyı normal vatandaşların kullanmasına izin yok. Fakat eskiden zorlu kış şartlarında Macahel’de yaşayanlar şehir merkezine ulaşamazlarsa hastalarını buradan geçirip Gürcistan’da tedavi ettirebiliyorlardı. Köy içindeki gezimiz Ahşap Camii’de son bulacak. Caminin restorasyonu 2018 senesinde bitti ve gerçekten başarılı bir çalışma oldu. Çoğunluğu ahşap olan camiinin 1819 yılından önce yapıldığı biliniyor. 1955 yılında bir çığ sonucu cami yıkılmış. Bölge halkı eski camiden kalan parçalar ve kendi getirdikleri kerestelerle camiyi Arhavili ustalara tekrar inşa etmişlerdir.   

Camiliden sonra Macahel Geçidini aşıp Hopa’ya doğru iniyoruz. Yoldan biraz saparak Borçka Karagöl’ü ziyaret edeceğiz. Bir heyelanın bu kadar güzel bir sonuç vermesi şaşırtıcı. 19. yy başlarında Klaskur Yaylası yakınlarındaki bir tepede oluşan heyelan Klaskur Deresi’nin önünü kapatmış ve bu tabiat parkı statüsündeki göl oluşmuş. Karagöl ziyaretinden sonra havaalanına doğru yolumuza devam ediyoruz. Hopa’da öğle yemeğimizi aldıktan sonra 2 saatlik yolculukla Trabzon Havaalanına varacağız. Yolda kalan vakte göre yöresel alışveriş için durabiliriz. 

Bir başka BUKLA TUR gezisinde görüşmek dileği ile, iyi yolculuklar…

Konaklama Yeri

- Butik Otel