Bukla
ŞEHR-İ İSTANBUL - BURGAZADA ve HEYBELİADA

ŞEHR-İ İSTANBUL - BURGAZADA ve HEYBELİADA

Tur Kodu : BKL231

'den başlayan fiyatlar 3-6 yaş %25 indirimli
Zorluk 1 gün

Min:5 Maks:20 kişi

İstanbul'un en önemli kaçış noktalarından Adalar'ın sokaklarını arşınlamaya gidiyoruz. Deniz kokusu ve ada tarihi ile güzel bir gün geçirmek niyetimiz. 

  • Aya Yani Kilisesi
  • Sait Faik Abasıyanık Evi
  • Burgazada Camii
  • Hristos Manastırı
  • Burgazada sokakları
  • İnönü Anı Evi
  • Halki Palas
  • Hüseyin Rahmi Gürpınar Köşkü
  • Heybeliada Ruhban Okulu
  • Heybeliada sokakları
  • Profesyonel Kokartlı Kültür Rehberliği
  • Ziyaret edilen yerler için verilen bağışlar/tipler
  • KDV
  • Öğle yemeği
  • Ulaşım
  • Müze ve Ören Yeri Giriş Ücretleri

Program

Detayları Göster

1. Gün BURGAZADA ve HEYBELİADA

Saat 08:30’da Kabataş’tan, 08:50’de de Kadıköy’den kalkan Adalar vapuru ile Burgazada’ya ulaşıyoruz. Burgazada iskelesinde grubun toplanmasının ardından adayı adımlamaya başlayacağız.

İstanbul'daki Prens Adaları'nın büyüklük olarak üçüncüsü, aynı zamanda Adalar ilçesinin bir mahallesi. Yuvarlak biçimdedir ve genişliği yaklaşık 2 kilometredir. Ada üzerindeki tek tepe Bayrak Tepe'dir. Ada (bir kısmı 2003'te yanmış olan) bir kızılçam ormanıyla kaplıdır. Adanın 5 metre yakınında, adaya deniz altından kayalarla bağlı olan Kumbaros adı verilen bir adacık da yer almaktadır.

Büyük İskender'in generali, Demetrios'un babası olan Antigonos buraya büyük bir kale yaptırmıştır. Ada önce onun adıyla anılmış, sonra Yunanca kale/burç anlamına gelen Burgaz (Pyrgos) adını almıştır. Ortodoks kilisesinin en saygın patriklerinden Metodios'un İkona kırıcılar tarafından adadaki bir mahzende yedi yıl hapsedildiği söylenmektedir. Bugün bu mahzenin üzerinde Ayios İoannis Kilisesi bulunmaktadır. Evliye Çelebi'nin 17. yüzyılda yazdığına göre, ada halkı az sayıda Rum, Yahudi ve Ermenilerden oluşmaktadır.

İskeleden indikten sonra ilk olarak Aya Yani Kilisesi karşılıyor bizleri. Hemen arka sokağında Sait Faik Abasıyanık’ın evini göreceğiz.  Şık ve şirin üslubu ile adaların en şirin camisi olan Burgazada Camii’ni de ziyaret ederek adanın nispeten daha bakir kısmında yer alan Hristos Manastırı’nı da görerek Burgazada gezimizi sonlandırıyoruz.

Öğle yemeğimizde Burgazada’da denize karşı balık yiyeceğiz. İsteyenler adanın farklı tatlarını da deneyebilir.

Sırada Heybeliada var. Vapurla adaya geçip, hemen iskeleden itibaren, İstanbul Adalarının en büyük ikinci adasını keşfe başlıyoruz. Lozan Zaferi Caddesinden başlayan yürüyüşümüz ismini 1941’de yaşanan Refah Gemisi faciasından alan ve 167 askerimizin şehit olduğu Refah Şehitleri Caddesinden İnönü Anı Evi’ne devam ediyor. Sonrasında ada sokaklarında dolaşırken edebiyatımızın güçlü ismi Hüseyin Rahmi Gürpınar Köşkü’nü de görüyoruz. Tüm adaların belki de en güzel oteli olan Halki Palas Oteli önünden devam eden gezimizde Heybeliada Ruhban Okulu’nu da ziyaret edeceğiz. 40 sene önce eğitimin sonlandığı bu okul gerek tarihi önemi ve mimarisi gerek de konumu itibarı ile adanın en önemli ziyaret noktası. 40 senedir kapalı olup yarın açılacakmış gibi hazır bekletilen ve bakımı yapılan okul, hayranlık uyandıracak. İskeleye dönerken Bet Yaakov Sinagogu ve Heybeliada Camii gibi eserler de görerek Haybeliada gezimizi  sonlandıracağız.

Dönüş vapurunda, şehirde kullanmak üzere deniz havasını ciğerlerimize çeke çeke, gözümüz arkada, İstanbul Boğazı'na doğru yol alacağız.

Bir başka İstanbul gezisinde, görüşmek üzere...