Konaklama Yeri
Tur Kodu : BKL254
Laz Alpleri ile Gürcü Alplerini birbirine bağlayan, deneyimli ve farklı yerler isteyen yürüyüşçüler için eşsiz bir tur. Yılda birkaç kez yapacağımız bu turda çok az ziyaret edilen ancak tarihi, doğası ve manzaralarıyla gerektiği ilgiyi görmeyen coğrafyaları dolaşacağız. Altıparmak Dağlarının kuzeyinden güneyine doğru geniş bir daire çizerek, Laz ve Gürcü kültürel mirasını, çok az görülen gölleri, yaylaları ziyaret edeceğiz.
Tüm Karadeniz turlarımızı görmek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Min:4 Max:10
Laz Alpleri ile Gürcü Alplerini birbirine bağlayan, deneyimli ve farklı yerler isteyen yürüyüşçüler için eşsiz bir tur. Yılda birkaç kez yapacağımız bu turda çok az ziyaret edilen ancak tarihi, doğası ve manzaralarıyla gerektiği ilgiyi görmeyen coğrafyaları dolaşacağız. Altıparmak Dağlarının kuzeyinden güneyine doğru geniş bir daire çizerek, Laz ve Gürcü kültürel mirasını, çok az görülen gölleri, yaylaları ziyaret edeceğiz.
Tüm Karadeniz turlarımızı görmek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Rize Havaalanında buluştuktan sonra Çamlıhemşin üzerinden Koçdüzü yaylasına aracımızla yola çıkacağız. Yaylaya vardıktan sonra eşyalarımız otele transfer olurken biz de hava izin verirse tüm yaylalara panoramik bir görüntü sağlayan adını bizim koyduğumuz Cennet-Cehennem tepesine çıkacağız.
Fotoğraflarımızı çektikten sonra Didingola’ya doğru yürüyüşe devam edeceğiz. Yayla çıkışındaki Koçdüzü/Büyük/Adalı Gölü’n yanından geçerek (vakit varsa yüzebilirsiniz bile) Çatalkaya üzerinden yaylaya varacağız. Didingola Lazca Büyük Yayla demek. Burası adı gibi büyük bir yayla ve 2400 metre yükseklikte. Yaylacılığın ve hayvancılığın aktif olarak sürdüğü ender yaylalardan biri. Hemen karşınızda yükselen Altıparmak Dağı ise bakmaya doyamayacağınız manzarası.
Yaylada 100 kadar ev var, hepsi ahşap veya ahşap taş karışımı. Kalacağımız tamamen ahşap yayla oteli. Yaylaya hakim bir manzarada konuşlanmış. Yayla kendi elektriğini üretiyor, yani elektriğimiz de var. Pilleri, telefonu şarj edebileceksiniz.
Didingola’dan ayrılarak bir sonraki Laz yaylası olan Avusor’a doğru yürüyüşe başlayacağız. İlk başta çok eğimli olmayan patika göle yaklaştıkça dikleşiyor ama S’ler çizen patika sayesinde çok zorlanmadan 2760 metre yükseklikteki Kaçkar Gölü’ne varıyoruz. Gölle bağlantılı olan ve içinde alabalık yaşayan Balıklı Göl’ün yanından geçiyoruz. Göl kıyısındaki moladan sonra ilk geçidimize doğru yükselmeye başlıyoruz. Sırta vardığımızda karşımızda tüm heybetiyle Altıparmak Dağı’nı göreceğiz. Bu sırttan aşağıya patikayı takip ederek önce vadi tabanına oradan da Avusor geçidine doğru tekrar yükseliyoruz. Kısa bir yükselmeden sonra Avusor Yaylası’na doğru ineceğiz ve pansiyonumuza yerleşeceğiz.
Yürüyüşe doymayanlarla 1 saat uzaklıktaki Avusor Gölü’ne gidip, suya girip dönebiliriz.
Bugün ilk büyük geçidimizi geçeceğimiz gün. Kaçkar Dağları’nın kuzey yamaçlarından güneyine geçmemizi sağlayan birkaç kolay geçitten biri Avusor Yaylası’nda bulunuyor. Otelden çıkarak dere boyunca ilerleyip Altıparmak ve Kemerli Kaçkar Dağı arasındaki yamaçlarda kalan geçidimizi aşarak Libler Gölü’ne doğru inişe başlayacağız. Göl kıyısında mola verdikten sonra Pişankaya Köyü’ne doğru patikadan toprak araç yoluna dönüşen yol boyunca inişimize devam edeceğiz. Günün sonunda bölgenin merkezi konumundaki Barhal (Altıparmak) Köyü’ndeki pansiyonumuza yerleşeceğiz. Barhal bölgede uzun bir dönem hüküm süren Gürcü Tao-Klarceti Krallığı’nın ve aynı zamanda Güney Kaçkar turizminin de önemli noktalarından bir tanesi.
Tatile geldiğimizi unutmamak lazım. Bugün son 2 gündür yorulan bacaklarımızı aktif olarak dinlendireceğimiz ve sonraki günlere hazırlayacağımız bir gün olacak. Sabah geç ve rahat bir kahvaltı ardında pansiyonumuzun yakınındaki Barhal (Parxali) Kilisesi’ni ziyaret edeceğiz. Oradan da kısa bir yürüyüşle çevre vadilere ve köylere hâkim bir tepede bulunan şapele gideceğiz. Burada güzel bir dinlenmeden sonra pansiyona döneceğiz. Dileyenler derede yüzebilir, köy kahvesine giderek sosyalleşebilir ya da odasında tüm gün uyuyabilir.
Kahvaltının ardından yaklaşık 1 saatlik araç yolculuğu yaparak Amanesket Yaylası'na varacağız.
Kısa bir süre toprak yolda yürüdükten sonra göle doğru yükselen patikaya giriyoruz. Yaklaşık 1,5-2 saatlik yürüyüşün ardından 2800 metre yükseklikteki Karagöl’e varıyoruz. Buraya kadar olan yürüyüş orta seviyede sürekli bir çıkış var. Gölde hava durumuna göre yüzme molası verdikten sonra Satibe Sırtı'na doğru yola çıkıyoruz. Patika gölden aşağıya biraz indikten sonra sırta doğru düzleşiyor. 1 saatlik yürüyüşle sırta varacağız. Burası sağı solu orman, Altıparmak Dağı manzaralı bir tepenin sırtı. Sırtta ağaç olmaması ayrı bir güzellik katıyor.
Keyifli ve düz bir yürüyüşten sonra sola doğru orman içine dalacağız. Orman içi patikanın keyfi bir başka oluyor. Yarım saatlik orman içi inişten sonra tekrar Amanesket Yaylası'nı göreceğiz. Yaylaya doğru düz sayılabilecek bir yürüyüş yapacağız. Yaylada biraz fotoğraf molası verdikten sonra tekrar aracımızla buluşup Barhal’daki otelimize gidiyoruz.
Bugün uzun ama bir o kadar da keyifli bir gün geçireceğiz. Güzel manzaralı bir yolculukla ulaşacağımız parkur başlangıcı daha araçtan iner inmez tarihe göre böğürtlen, çilek veya frambuazlarla karşılıyor bizi:) Parkur başlangıcından ayrılabilirsek yaklaşık 1 saatlik bir yürüyüşle Ciro Şelalesine varıyoruz.
Şelale yaklaşık 20 metre yükseklikte ve bir kaya bloğunun üzerinden akıyor. Biraz fotoğraf çektikten sonra yaklaşık 20 dakika süren bir yürüyüşün sonunda şelalenin üzerindeki düzlüğe yani yaylaya varıyoruz. Burası çevresi yüksek tepelerle çevrilmiş yemyeşil bir ova gibi. Ortasından bir dere akıyor ve küçük şelaleler de var.
Yayla boyunca yürüdükten sonra, yamaçtaki unutulmuş eski bir patikadan Korgöl’e doğru yükselmeye başlayacağız. Gölü ardımızda bırakarak 15 dk’lık bir çıkışla geçidimize yükseleceğiz. Arkamızda bıraktığımız vadinin büyüklüğü ve ıssızlığı ile birçok göl manzarası sizi bekliyor. Geçitten 1.5 saatlik bir inişle Zğem (Yukarıdurak) Köyü’ne giden toprak araç yolla buluşacağız. Aracımız yolun durumuna göre bizimle buluşma noktasında bekleyecek ve otelimize doğru yola çıkacağız.
Kahvaltı sonrası Rize Havalimanı'na doğru yola çıkıyoruz. Dönüş yolculuğumuz boyunca göreceğimiz bir çok yer daha olacak.
Kamilet Vadisi & Mençuna Şelalesi & Çifteköprü
Fırtına Vadisi'nden ayrılıp Ardeşen ilçesine varıyoruz.Buradan 20-25 dakikalık bir yolculukla da Artvin'in Arhavi ilçesine ulaşıyoruz. Sonrasında Kamilet Vadisi'ne giriyoruz. Bölgede iki taş köprüyü bir arada görebileceğiniz tek yer olan Çifteköprü’yü ziyaret ettikten sonra aracımızla Mençuna Şelalesi yürüyüş parkurunun başına geliyoruz.
Patikadan yapılan yürüyüşle yaklaşık 45 dakikada şelaleye varıyoruz. Yaklaşık 70 metreden dökülen şelale yüksek bir debiye sahip değil fakat görsel olarak bizleri tatmin edebiliyor. İsteyenler altındaki gölete girilebilir.
Çağlayan Vadisi & Laz Konakları
Şelaleden ayrıldıktan sonra aynı yoldan geri dönüp sahil yolunu kullanarak Rize'nin Fındıklı ilçesine varıyoruz ve Çağlayan Vadisi'ne giriş yapıyoruz. Burada ilk olrak öğle yemeğine gidiyoruz. Yemeğin ardından vadideki gerçek Laz mimarisinin bugün hala ayakta olan muhteşem örneklerini ziyaret edip rotamızı Rize Havalimanı’na doğru yolumuza devam ediyoruz.
Saat 18:00 civarı Rize Havalimanı'na ulaşıyoruz ve bir başka Bukla Tur gezisinde buluşmak üzere sizlerle vedalaşıyoruz.
Konaklama Yeri