Trans Yayla Turu

Kahvaltının ardından gezimize başlıyoruz. İlk olarak yaklaşık 1 saatlik araç yolculukla Amanesket Yaylası'na varacağız.

Kısa bir süre toprak yolda yürüdükten sonra göle doğru yükselen patikaya giriyoruz. Yaklaşık 1,5-2 saatlik yürüyüşün ardından 2700 metre yükseklikteki Karagöl’e varıyoruz. Buraya kadar olan yürüyüş orta seviyede sürekli bir çıkış var. Gölde hava durumuna göre yüzme molası verdikten sonra Satibe Sırtı'na doğru yola çıkıyoruz. Patika gölden aşağıya biraz indikten sonra sırta doğru düzleşiyor. 1 saatlik yürüyüşle sırta varacağız. Burası sağı solu orman, Altıparmak Dağı manzaralı bir tepenin sırtı. Sırtta ağaç olmaması ayrı bir güzellik katıyor.

Keyifli ve düz bir yürüyüşten sonra sola doğru orman içine dalacağız. Orman içi patikanın keyfi bir başka oluyor. Yarım saatlik orman içi inişten sonra tekrar Amanesket Yaylası'nı göreceğiz. Yaylaya doğru düz sayılabilecek bir yürüyüş yapacağız. Yaylada biraz fotoğraf molası verdikten sonra tekrar aracımızla buluşup otelimize dönüyoruz.

Kahvaltının ardından otelimizden ayrılıyoruz ve Olgunlar Yaylası'na gidiyoruz. Ardından yürüyüşümüze başlıyoruz. İlk andan itibaren yokuş yukarı, Naletleme Geçidi’ ne doğru yola çıkıyoruz. İlk molayı 2400 metre yükseklikteki Dibe Yaylası’nda vereceğiz. Daha sonra Dibe Düzü’nde kısa bir mola daha vereceğiz. Ardından Naletleme Geçidi’ne doğru patikadan yürüyüşe devam ediyoruz. Geçit 3400 metre yükseklikte ve Rize’yi Artvin’den ayıran sınır tam üzerinden geçiyor.

Burada öğle kumanyamızı yedikten sonra Karadeniz Gölü’ne doğru inmeye başlıyoruz. Göle inmeden karşımıza çıkan Acı Göl'ün kenarından Kavrun Geçidi'ne doğru çıkacağız. 15 dakikalık bu çıkışın ardından 2800 metre yükseklikteki Küçük Göl'ün kenarında Mezovit Tepesi ve Kemerli Kaçkar Dağı manzarasına karşı bir mola vereceğiz. Burası aynı zamanda Çegnovit Gölleri olarak da geçiyor. Daha sonra patikadan aşağıya inerek 2200 metre yükseklikteki Kavrun Yaylası'na varıyoruz ve otelimize yerleşiyoruz.

Kahvaltının ardından otelimizden ayrılıp yörenin en eski ve en sakin yaylalarına doğru gideceğiz.

Yaklaşık 45 dakikalık araç yolculuğu sonunda yörenin en eski yaylalarından biri olarak bilinen ve evlerinin tümü taştan yapılmış olan, 2500 rakımdaki Samistal Yaylası’na varıyoruz. Yaylada duyabileceğiniz tek ses dere sesi ve meralarda otlayan büyük ve küçükbaş hayvanların sesi olacak. Kısa bir fotoğraf molası verip tarihi patikadan Hazindak Yaylası’na yürüyeceğiz.

Yürüyüşün bu kısmı kolay ve düz. Yol üzerinde insan gücü ile patikalara yerleştirilen, dev taştan merdivenler ve birbirinden soğuk pınarlar bize eşlik edecek. Yürüyüşümüzün sonunda doğru ahşap mimarisi ile ünlü Hazindak Yaylası bizleri karşılayacak. Hazindak, 4 yaylanın yolunun kesiştiği bir tepe üzerinde kurulmuş küçük sevimli ve oldukça korunmuş bir yayla. Burada öğle yemeği molası verdikten sonra Pokut Yaylası'na doğru yürüyüşümüze devam edeceğiz. Yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşünün ardından yaylaya varıyoruz ve Pokut Yaylası’nın manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Bir yandan deniz, bir yandan Kaçkar, şansımız varsa bulut denizi ve bulutlardan başını çıkarmış dağ adacıkları. Etrafı balta girmemiş bir doğal yaşlı orman ile çevrili olan Pokut’a doyamayacaksınız. Pokut'ta manzaraya karşı vereceğimiz molada size sürpriz ikramlarımız olacak. Yaylayı gezip keyfini çıkardıktan sonra yayla evlerinin arasından ormana giriyoruz ve kısa bir yürüyüşle Sal Yaylası'na varıyoruz. İki yayla arasında yapacağımız yarım saatlik düz orman içi yürüyüş güne ayrı bir güzellik katacak. Yaylanın ön kısmındaki geniş çimenlik alan ve arkasında dizili yayla evleri farklı bir güzellik sunuyor. Hele Sal’ın üstündeki bankta oturmak, etrafı seyredip temiz havayı ciğerlere çekmek anlatılmaz yaşanır denen deneyimlerden. Sal Yaylası'yla olan birlikteliğimiz bittikten sonra aracımızla buluşuyoruz ve Mollaveyis Köyü'ndeki otelimize yerleşiyoruz.

İki zorlu yürüyüşün ardından bugün bir es veriyoruz. Kahvaltı sonrası otelimizde vakit geçirip dinledikten sonra öğle yemeğine geçiyoruz. Yemeğin ardından Ortan Köyü - Makrevis Köyü yürüyüşümüzü gerçekleştirmek için Ortan Köyü'ne gidiyoruz.

Otelden ayrılıp Çinçiva Köprüsü'nü geçtikten biraz sonra Ortan Köyü yoluna giriyoruz, bu yol yaklaşık 10 dakikalık bir araç yolu. Ortan Köyü'ne girer girmez bizi muazzam konaklar karşılıyor. Bütün köy boyunca bostanlar ve konaklar eşliğinde yürüyoruz. Ortan'dan çıktıktan sonra orman içinden kısa bir çıkış yapıyoruz ve Makravis patikasına giriş yapıyoruz. Hacaloğlu Konağı'nın yanından geçtikten sonra yaklaşık 1 saatlik yürüyüşümüzü tamamlayıp parkur sonuna ulaşıyoruz ve otelimize dönüyoruz.

Biraz dinlendikten sonra otelimizin bulunduğu Mollaveyis Köyü’nden Çinçiva Köyü’ne (Şenyuva) yürüyüş yapacağız. Parkurun tamamı orman içindedir. Etrafımız kestane, ıhlamur ve ladin ağaçlarıyla kaplı olacak. 45 dakikalık bir yürüyüş sonrası Zizna Bölgesi’ne varıyoruz ve tarihi konakları ziyaret ediyoruz.

Sonrasında Zizna’dan ayrılıp yürüyüşümüze devam edeceğiz. Orman içerisindeki patikalardan Çinçiva Köprüsü’ne kadar yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yürüyüş daha yaparak günün ilk etabını tamamlıyoruz ve grup halinde tarihi Çinçiva Köprüsü’nde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra yeniden otelimize dönüyoruz.

Kahvaltımızın ardından bölgenin en yüksek 2. dağı olan 3711 metre yüksekliğindeki Verçenik Dağı’nın eteklerine doğru yola çıkıyoruz. 

Verçenik Yaylası & Kapılı Göller

Fırtına Vadisi'ni oluşturan nehirleri, dereleri kaynağına doğru takip ediyoruz. Yolun bittiği yer Verçenik Yaylası. Buradan sonra patikadan yürüyerek devam ediyoruz. Genelde parkur az eğimli sadece göllerin altına geldiğimizde S’ler çizerek yükselen patika biraz diktir. Kimi zaman çimenlerin üzerinde, kimi zaman kayaların arasındaki patikalardan yürüyüp ufak dereleri geçerek Verçenik Dağı’nın altında serpiştirilmiş derin mavi renkli 3000 metre yükseklikteki Kapılı Göller’e ulaşıyoruz. Basamak gibi üst üstte dizilmiş göller ve suya yansıyan dağın görüntüsü fotoğraf severler için bulunmaz nimet. Tabi göl deyince o gölde yüzmekte olağan bir davranış. Sonradan pişman olmamak için mayo ve havlunuzu yanınızda bulundurmanızda fayda var. Öğle yemeğimizi göl kenarında yediğimiz uzun molanın ardından aynı yoldan geri dönüyoruz ve aracımızla buluşup otelimize gidiyoruz.

Kahvaltının ardından turumuzun son günü başlıyor.

Tar Vadisi & Bulut Şelalesi 

Oteldeki serbest zamanımızın ardından  Kaçkar Milli Parkları Ayder güzergahı üzerindeki Türkiye’nin en yüksekten akan Tar Vadisi'ne doğru yola çıkıyoruz. Vadi içinde dere kenarından yürüyoruz. 2 km çıkıp 2 km iniyoruz. Yaklaşık 45 dakikalık kolay bir yürüyüş sonunda Bulut Şelalesi‘ne gelmiş oluyoruz. Burada verdiğimiz moladan sonra geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz. Dönüşümüz biraz daha kısa olacak. Çamlıhemşin'e döndükten sonra Rize Havalimanı’na doğru yola çıkıyoruz. Saat 18:00 civarı Rize Havalimanı'na ulaşıyoruz ve bir başka Bukla Tur gezisinde buluşmak üzere sizlerle vedalaşıyoruz.