DİYARBAKIR - MARDİN - GÖBEKLİTEPE - NEMRUT - HALFETİ

►Tur Hareket Saati ve Yeri: 08:30 Gaziantep Havalimanı
►Tur Hareket Saati ve Yeri: Araçlarımız yukarıda belirtilen saatte Gaziantep Havalimanı'ndan hareket eder. Uçak ve otobüs biletlerinizi yukarıdaki saatlere göre almanız gerekmektedir. (Bu turumuz için uçağınızın iniş saati en geç 08:00-08:10 civarı olmalıdır.)

Hareket saatinden sonra gelen katılımcılar konaklanacak otele kadar kendi imkanlarıyla gelmek durumundadır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

UÇUŞ BİLGİLERİ:

Gaziantep'e gidiş için uygun uçuşlar aşağıdaki gibidir. Havayolları uçuş saatlerini değiştirebilir.
 Turun hareket saati, ** işaretli uçuşlara göre ayarlanmıştır. Diğer uçuşlarla Gaziantep Havalimanı'na gelmeyi tercih eden katılımcılarımız hareket saatine kadar Gaziantep Havalimanı'nda beklemek durumundadır.

Sabah Gaziantep Havaalanı'nda rehberimizle buluştuktan sonra şehir merkezine doğru yola çıkıyoruz. Burada ilk olarak Zeugma Müzesi ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ni geziyoruz. Zeugma Müzesi’nde yüzlerce mozaiğin yanısıra şehrin simgesi haline gelmiş “Çingene Kızı” mozaiğini de görme şansına erişeceksiniz. Müze ziyaretleri sonrası Bakırcılar Çarşısı'na uğrayıp Nuh’un tufan sırasında gemisine bolluk bereket timsali olarak aldığı rivayet edilen ve maalesef türleri tükenmek üzere olan Birecik’in sembolu Kelaynak kuşlarını ziyaret etmek için Fırat Nehri kenarındaki Kelaynak Üretim ve Koruma Merkezi'ne gidiyoruz.

Ardından Birecik Barajı sularının altında kalan siyah gülleriyle meşhur Halfeti ilçesinde tekneyle gezintiye çıkıyoruz. Halfeti tekne gezisinde üzerine türküler yakılan Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın birleştiği bir tepe üzerinde kurulan Rum Kale, Savaşan Köyü’nü de göreceğiz. İddia ediyoruz, fotoğrafçı gezginlerimiz eşsiz manzaraları ölümsüzleştirmek için elleri denklanşörde tetikte bekleyecekler. Tekne gezisinin ardından tekrar Halfeti’ye dönerek yolculuğumuza devam ediyoruz.

1,5 saatlik bir yolculuk ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi ve doğal güzellikleri ile ünlü Adıyaman'a varıyor ve yöresel yemeklerden oluşan öğle yemeğimizi alıyoruz. Öğle yemeği sonrasında Kahta ilçesine üzerinden Nemrut Dağı serüvenimize başlıyoruz. 

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Nemrut Dağı, Kommagene Krallığı’na ait heykelleri ve yazıtlarıyla büyüleyici bir görünüme sahip. Dağın zirvesinde yer alan ve tarihe ışık tutan eserler ise gizemini koruyor. Hayranlık duyacağınız, kendinizi tarihin gizemli dönemlerinde hissedeceğiniz Nemrut gezisinde Kommagene ailesi kadınları için yaptırılan ve önündeki sütun üzerinde bulunan kartal heykeli nedeniyle yöre halkı tarafından Karakuş Tümülüsü olarak adlandırılan mezar yapısını göreceksiniz. İkinci olarak Roma İmparatoru Septimius Severus zamanında eski adıyla Chabinas şimdiki adıyla Cendere Çayı üzerinde inşa edilen Cendere Köprüsü’nü ziyaret ediyoruz. Sonrasında Kadim Nemrut Dağı’na ulaşıyoruz. 2150 metre yükseklikteki zirvede Antiochos’un mezarının doğu ve batı taraflarındaki Zeus, Oromasdes, Apollon, Mithras, Helios,  Hermes, Herakles, Artagnes, Ares, Kommagene, Tyche heykelleri görüyor ve inanılmaz bir gün batımı eşliğinde günümü sonlandırıyoruz. Günbatımı sonrası aracımıza binip otelimize dönüyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz.

Erken kahvaltının ardından güne başlıyoruz. İlk olarak yönümüzü Atatürk Barajı üzerinde yer alan Nissibi Köprüsü ve Siverek üzerinden Diyarbakır'ın Ergani ilçesine çeviriyoruz ve Ergani Ovası'nda, Dicle Nehri'nin kenarında MÖ.7500'den başlayan yerleşim evreleri bulunan Çayönü Höyüğü’ne gidiyoruz. İnsanların göçebelikten yerleşik hayata, avcılıktan tarımsal üretime geçip, köy yaşantısının ilk temellerinin atıldığı yer olarak gösterilmiş olması açısından önemli olan höyükte resimli resimsiz mağaralar, mağara duvarları kullanılarak yapılmış evlerin izleri bulunmaktadır. Yaklaşık 10 bin yıl önce ilk yerleşimin başladığı Çayönü’nden ayrılıp 12 bin yıllık Hilar Mağarası’na uğruyoruz. İnsanlığın anavatanı olarak da adlandırılan bölgeden ayrıldıktan sonra Diyarbakır’a gidiyoruz ve Diyarbakır'ın meşhur ciğercilerinden birinde öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemeğin ardından şehir gezimize başlıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Hevsel Bahçeleri, Saint George Kilisesi, Eski Cezaevi Binası, Artuklu Sarayı, Amida Höyüğü gezi sırasında göreceğimiz yerlerin bazıları. İçkale ve sur içi gezilerimizi tamamladıktan sonra Dünya'da ortaya çıkarılmış son Mithras Tapınağı'na sahip olan ve Roma'nın doğu sınırındaki ilk tapınağı olma özelliğini taşıyan Zerzevan Kalesi’ne doğru yola çıkıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve yerleşim yerleriyle beraber tamamının yaklaşık 100 yılda gün yüzüne çıkarılacağı tahmin edilen kalede yapacağımız kısa gezintinin ardından farklı dinlere kucak açan, kendine özgü mimariye sahip hoşgörü şehri Mardin’e doğru yola devam ediyoruz ve otelimiz yerleşiyoruz.

Oteldeki kahvaltının ardından Mardin gezimize başlıyoruz. İlk durağımız dünyanın en eski Süryani manastırı olan Mor Gabriel Manastırı'nı olacak. 1600 yıllık manastırı gezdikten sonra Midyat’a geçiyoruz. Sarı kalker taşından yapılmış, geniş avlulu evlerin olduğu Tarihi Midyat Sokakları, Sıla dizisi çekimi ile ünlenen Devlet Konut Evi ve Midyat Çarşı (en doğal sumak bu çarşıda bulunabilir) gezisinin ardından 7 bin yıllık geçmişi ile en önemli antik kentlerden olan Dara Antik Kenti’ne gidiyoruz. 

Dara’da sur, saray, zindan, Babil ve Pers krallıklarına ait tarihi mezarlara tanıklık edeceğiz. Şansımız varsa bölgenin güzel gözlü çocukları ile fotoğraf karesi alabileceğiz. Dara’dan sonra efsunlu şehir Mardin’e dönüyoruz. Mardin lezzetleri  ile donatılmış öğle yemeğinin ardından şehir merkezindeki gezimize başlıyoruz. Mardin’e bir masal şehri dersek yanlış söylemiş olmayız. Camileri, kiliseleri, taş mimarisi, yörenin el ustalarının sihirli ellerinde can bulmuş telkari kolye, yüzük ve benzeri aksesuarlar, kuyumcular, yöredeki bıttım bitkisinden yapılmış doğal bıttım sabunları ile bu şehrin büyüsü gezi boyunca peşinizi bırakmayacak. Mezopotamya Ovası’nın eşsiz görüntüsü de hafızalarınızdan uzun süre silinmeyecek. El yapımı şaraplar ve Mardin esnafının dost sohbetleri de cabası. 

Gezimiz 5.yy’da yapılan Mor Benham (Kırklar) Kilisesi, Mardin Müzesi, Ulucami, Tarihi Mardin Evleri, sokakları birbirine bağlayan Abbaralar (tüneller), Mardin mimarisinin görkemli taş işçiliğiyle en güzel örneklerinden biri olan Mardin PTT Evi, Kayseriye Bedesteni, Zinciriye Medresesi ile devam edecek.  Programın tamamlanmasının ardından otelimize dönüyoruz. Dinlenmenin ardından Mardin lezzetlerini keşfetmek üzere akşam yemeğimiz için buluşuyoruz.

Otelimizde alınan kahvaltı sonrası Kızıltepe ve Viranşehir üzerinden peygamberler şehri Şanlıurfa’ya gidiyoruz. İlk durağımız Örencik Köyü yakınlarında tarihin sıfır noktası, dünyanın en eski tapınağı kabul edilen Göbeklitepe. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Göbeklitepe’nin yaklaşık 12 bin yıllık geçmiş ile ilk yerleşim merkezlerinden olduğu biliniyor. Bu eşsiz açık hava müze ziyaretinin ardından öğle yemeğine geçiyoruz.

Öğle yemeğinin ardından dünyanın en eski üniversitesinin kurulduğu yer olan Harran bölgesine gidiyoruz. Harran'da ahşap malzemesi olmayan, kerpiçten yapılan konik kubbeli tarihi Harran evleri, Harran Ulu Camii, Harran Üniversitesi ve Harran Kalesi'ni gezeceğiz.

Harran’ın ardından kutsal şehir Şanlıurfa gezimize başlıyoruz. Kadim şehir Urfa turumuzda pek çok kutsal mekanı ziyaret ediyoruz. Büyüleyici bir atmosfer eşliğinde öncelikle Hz. İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığında ateşin su, odunların balık olduğu meşhur Balıklı Göl’ü,Kral Nemrut’un kızı Aynzeliha’nın Hz. İbrahim’in ateşe atıldığını görünce arkasından atladığı Aynzeliha Gölü’nü ve yanındaki Halil-ür Rahman Camii’yi ziyaret ediyoruz.İsterseniz göl içindeki balıkları besleyebilirsiniz. Ardından Hz.İbrahim Peygamber’in doğduğu ve büyüdüğü mağara olduğuna inanılan Hz. İbrahim Peygamber Makamı’ni, Hz.İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığı Şanlıurfa Kalesi, Rızvaniye Camii, insanlık tarihine şahitlik edeceğiniz Şanlıurfa Müzesi. Yöresel kumaşlar ve el sanatlarını göreceğiniz Bedesten ve Pazar gezisinden sonra Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesi’nde “Yetmiş Hanı” olarak anılan ve tarihi Kanuni Sultan Süleyman dönemine uzanan  “Gümrük Hanı”nı ziyaret ediyoruz. Dileyen misafirlerimiz yöreye özgü tadı bir miktar sert olan Mırra ve Menengiç kahvesini tadabilir. Ardından Şanlıurfa Havalimanı’na doğru yola çıkıyoruz ve bir başka BUKLATUR gezisinde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.

►Tur Bitişi: 19:00 Şanlıurfa Havalimanı
►Tur Bitişi: Sizi turun son günü Şanlıurfa Havalimanı'na bırakacağımız saati belirtmektedir. Dönüş için 19:50 ve sonrasındaki tüm uçuşlar uygundur.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

UÇUŞ BİLGİLERİ:
Şanlıurfa'dan dönüş için uygun uçuşlar aşağıdaki gibidir. Havayolları uçuş saatlerini değiştirebilir.
Turun bitiş saati, ** işaretli uçuşlara göre ayarlanmıştır. Diğer uçuşlarla Şanlıurfa'dan dönmeyi tercih eden katılımcılarımız uçakların kalkış saatine kadar Şanlıurfa Havalimanı'nda beklemek durumundadır.